Yalnız yürüme, Sendikoop’a gel!

Çalışıp da geçinemiyor, insanca muamele görmüyorsan, işten geriye hayat kalmıyorsa, Sendikoop’a gel! Kendini yalnız ve güçsüz hissediyorsan, dertleşmek ve güçlenmek istiyorsan Sendikoop’a gel! Gel kardeşim, bir çatı, çok omuz, iki sandık, bir düş burası…

Nedir?
Müşterektir. Farklı iş kollarından emekçilerin, kadınların, öğrencilerin, işsizlerin haklarını aramak, korumak ve dayanışmak üzere bir araya geldiği bir oluşumdur. Hem bir sendika hem de bir kooperatif gibi çalışan bir örgütlenme inşa etmeye çalışır. Mevcut sendikal sistemin işkolu ve baraj kısıtlarını, hantallığı ve temsiliyet sorunlarını aşmaya yönelik bir arayıştır.
Saf tutmaktır. Sendikal ve ekonomik işlevler merkezinde olsa da, bir dert ortaklığını oluşturmaya, gündelik hayatları dönüştürmeye aday bir dayanışmadır. İşçi sınıfının pek yan yana gelmeyen farklı gruplarına mensup insanların birlikte inşa edecekleri bir dayanışma ve mücadele zemininin, büyük ve kuşatıcı bir söz ve örneklik üretme potansiyeline sahip olacağına inanır.
Savunmadır. Sözün gücüne inanır, kamusal söz üretmeyi önemser. İşçi sınıfının genelinin çıkarlarını savunmak ve geliştirmek için yapılan siyasete dahil olur. Bu siyaset evvela, çalışma hayatı, sosyal haklar (sağlık, eğitim, barınma, vs.) ve vergi politikaları ile ilgilidir. SENDİKOOP bir siyasal parti değildir. Bir siyasal partiye bağlı da değildir. Salt belli bir siyaseti izleyenlere değil, işçi sınıfının genel çıkarını savunmak isteyen herkese açıktır.

Kimlerindir?
İşçilerindir. Mavi-beyaz diye ayırmadan, emeğiyle geçinen, kaderi ve çıkarı patronlardan yana olmayan, statüsüne bakılmaksızın her emekçinin hak arama, savunma ve dayanışma aracıdır.
Kadınlarındır. Evinde ücretsiz ve / veya işyerinde ücretle çalışan, kadınların örgütüdür. Salt eşit işe eşit ücret ve statü talebinin değil, ev içi emeğin de kıymetlendirilmesi, ayrımcılığın ve şiddetin sonlanması için bir zemindir.
Öğrencilerindir. Mevcut çalışma rejiminde adeta bir sınıfa dönüşen, hakları olan eğitimi alabilmek için esnek, güvencesiz ve düşük ücretli işlere mecbur edilen, işsizlik ve geleceksizlikle boğuşan öğrencilerin de zeminidir. Onlara akademik/sosyal mentorlük, iş hayatına hazırlık, iş hayatında haklarını savunmayı öğrenme, sosyal dayanışma, psikolojik destek gibi imkanlar sağlar. Öğrenciler bu çatı altında kooperatifleşerek ders desteği, lojistik, bakım, uzmanlık hizmeti gibi becerileriyle dayanışmaya katkı verip, emeklerini sömürüsüz arz edebilirler.
İşsizlerindir. Aramakla bulunmayan, liyakat ve ehliyetle yerleşilemeyen işlerini arayan, emeğin sahibi ve üretim araçlarının yoksunu kimselerin dayanışma mekanıdır. Kronikleşen geçim ve istihdam kaygısının yerine, umudu, paylaşmayı ve muhabbeti ikame eder.

Ne yapar?
Muhabbettir. Yönetenler bizi kederli görmek isterler. Biz ise muhabbeti çoğaltmak istiyoruz. Onlar bizi fırkalara bölmek isterler, biz ise aramızda duvarlar inşa etmeden yan yana gelmek, umudu çoğaltmak istiyoruz. Bizi kendi tekilliğimizde boğan kapitalizme karşı birbirimizden kuvvet alabileceğimiz bir yoldaşlık örüyoruz.
Omuzdur. Rekabetçi çalışma hayatında en çok aranan, yaslanacak, dert dinleyecek bir muhataptır. Kaygılardan, korkulardan bir nebze uzaklaşıp, umut ve huzur bulunacak bir mekandır. Sermayenin ve işin boğuculuğundan kaçan üyelerin birbirlerinden güç ve ilham alabilecekleri bir dayanışma alanıdır. Karşılık beklemeden yardımlaşmayı, karşılıklı dayanışarak sınıfın kuvvetini hak mücadelesinde çoğaltır.
Öğrenir ve öğretir. Geçimimizi temin etmek için bir parçası olmak zorunda kaldığımız çalışma biçimlerinden doğan adaletsizliklere karşı mücadeleyi hedefler. Üyelerini bu alanda hak ve hukuk mücadelesinin biçim ve yöntemlerine dair eğitir. Farklı deneyimlerden öğrendiklerini sınıfın tamamına arz eder.
Destektir. İşvereniyle anlaşmazlık yaşayan üyelerinin hukuki gücüdür. Patronu, hocası, amiri tarafından mağdur edilen, kamusal veya özel alanda patriyarkal şiddete, ayrımcılığa vb. maruz kalan, hakkı yenenlerinin meşru mücadele yöntemlerinin (basın açıklaması, sosyal medya kampanyası, işyeri direnişi, grev) neferidir.

Neyle yapar?
Mücadele ve müzakere. Sendikoop işçilerin/ücretlilerin patronları karşında örgütlenmesini ve hakkını aramasını hedefler. Üyelerini bunun için gerekli bilgi ve becerilerle donatır ve destekler. İşyerindeki örgütlenme nispetinde, çalışanlar arası dayanışma faaliyetlerinden meşru direniş yöntemlerine, hukuki yollardan sosyal medya kampanyalarına kadar farklı imkan ve ihtimalleri seferber eder.
Para sandığı. Sendikoop üyeleri aylık gelirlerine nispetle, düzenli bir aidat vererek ortak bir dayanışma sandığını fonlarlar. Bu sandık işsiz kalan sendika üyelerini destekler ve ihtiyaç sahiplerine ödünç verir. Onları kredi ve faiz bağımlılığından korumaya gayret eder. Sandığın gelir ve giderleri her bir üye tarafından kontrol edilebilecek şeffaflıkta olur. Para sandığı, dert ortaklığını dara düşüldüğünde ekonomik destek imkanına çevirir.
Emek/zaman sandığı. Sendikoop emek/zamana ve karşılıklılığa dayalı bir dayanışma ekonomisi kurar. Üyelerin çeşitli alanlarda arz ettikleri emek biçimleri, ihtiyaç duyup talep ettikleri çeşitli işlerle takas edilir. Böylece üyeler birbirlerini yetkinlikleri nispetinde, para ve hiyerarşi ilişkileri olmaksızın, destekler. Kapitalizme karşı ve onun dışında bir alan örgütlenir.
Kooperatif. Sendikoop üyeleri üreticiden aracısız olarak getirdiği, daha sağlıklı ve hesaplı ürünleri gönül rahatlığıyla ve birlikte tüketebilmeyi hedefler. Müşterek bir süreçle, görece hesaplı, adil ve kısmen doğal ürünlerin aracısız sofralarda bölüşülmesine inanır. Gündelik hayatta, sofralarda Sendikoop’un “ürünü” olmasını anlamlı bulur. Gelişip oturdukça, çalışma alanlarımızda, emeğini patronlara satmak yerine, hakça üretim ve adilce paylaşımın mümkün olduğu üretim kooperatiflerinde örgütlenmeyi hedefler.

Gelin birlikte yapalım!