Gezi Eylemlerinin 9.yıldönümü vesilesiyle bir araya gelen vatandaşlara yapılan orantısız müdahale sonucunda birçok kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında bulunan Sendikoop Üyesi Burcu Yangın, olaylar sırasında yaşadıklarını aktardı.

Bu vesileyle, üyemiz Burcu nazarında, Geziye destek veren emekçilere yapılan gözaltıları kınıyor, emeğin ve dayanışmanın safında mücadeleye ortak olduğumuzu bildiriyoruz.

***

Taksim Dayanışması’nın çağrısı ile yüzlerce kişi Gezi direnişinin yıldönümünde, Taksim’de TMMOB önünde bir araya geldi. Eylem için çağrı yapılan noktaya geldiğimizde sokağın iki ucunda da polis yığınak yapmıştı. Eylemin başlamasına 1 saat vardı. Buna rağmen insanlar sokakta toplanmaya başlamış ve Gezi direnişine dair sloganlar atıyordu. Basın açıklaması için duyurulan 19:00’ı çok geçmemişti ki polis ve kitle arasında gerginlik başladı. Polisin yakın mesafeden sıktığı gaz birçok insanın olumsuz etkilenmesine neden oldu, sokağın dar olması sıkılan biber gazından hemen herkesin etkilenmesine yol açtı. Polisin müdahalesi sonucu eylem alanından uzaklaşmak isteyen insanları ise bekleyen başka bir sürpriz vardı, her iki çıkış polis tarafından tutulmuş insanların çıkmasına izin verilmiyordu. Polis sürekli birazdan açacağız diyerek insanları oyalıyor ve toplu bir şekilde çıkılmasına izin vermeyeceği yönünde açıklamalar yapıyordu. Uzun süre bu ablukanın içerisinde kalan insanlar polis barikatlarının önünde ısrarla suç işlendiğini ve insanların gitmesine izin verilmesi gerektiği yönünde tepki gösteriyordu. Uzun süre çıkmak isteyen insanların tepkilerini kulak ardı eden polis, sokağın bir ucundaki yığınağı ile birlikte insanları itip kakarak diğer uçtaki barikata sürmeye başladı. Bu arada insanlara şimdi bırakacağız, çıkacaksınız diyerek insanların tepki göstermesini engellemeye çalışıyordu. Polis barikatları arasında mesafe daraldığında ve polisin ısrarla gazetecileri alanı terk etmeleri yönünde uyarması gözaltı yapılacağı konusunda şüpheye yer bırakmadı. Gazeteciler işlerini yapmak konusunda ısrarcı olunca onları da gözaltına alan polisler, ‘biz gazeteciyiz’ açıklamasını duyunca siz bizim gazetecilerimiz değilsiniz diyerek karşılık verdi. Gözaltı aracına kadar sağlı sollu polislerin dizildiği koridordan insanlar ite kaka götürülürken, kenarda sıralanmış polisler insanları tekmeliyor, gaz silahı ile darp etmeye devam ediyordu. Mukavemet etmeyenlerin payına tekme yumruk düşerken, azıcık direnç gösterenlerin üzerine en az 4-5 polis çullanıyor ve insanları acımasızca dövüyordu. Polis aracına bindirilmeden önce yine darp edilerek herkese ters kelepçe takıldı, elleri arkadan bağlı olmasına rağmen insanları darp etmeye devam ettiler, kiminin karnına, kiminin suratına yumruk atıldı. Polis otobüsüne bindirilene kadar insanların üzerinden, tekme, yumruk ve hakaret eksik olmadı. Onlarca insanın giysileri yırtılmıştı ve vücutlarının çeşitli bölgelerinde işkencenin izi görülüyordu. 

Otobüse işkence ile bindirilen insanlar, içeride de hakaret ve tehditlere maruz bırakıldı. Ters kelepçeden bilekleri kanayan, moraran eylemciler olmasına rağmen kelepçelerin çıkarılması yönündeki talepler sert bir şekilde reddedildi. Hastaneye götürülüp, muayene işlemlerine geçilene kadar ters kelepçe işkencesi sürdü. Ardından vatan emniyete götürülen direnişçiler sabaha kadar otobüste bekletildi. Sabahın ilk saatlerinde dışarıda otobüslerde olunmasına rağmen eylemcilere uygulanan işkence sesleri duyuldu. Sosyal medyada yansıyan ters kelepçeli işkence emniyet binasının içerisinde de sürdü. 

Tuvalete gitmek isteyen direnişçilerin talepleri ciddiye alınmadı ve yeterince eleman yok, kadın polis yok gibi sebepler karşısında insanlar tuvalete gidebilmek için bile direnmek zorunda bırakıldılar. Ped ihtiyacı olduğunu defalarca kez dile getirmesine rağmen kadınların talepleri karşılanmadı. Sabah 07.00 sularında tamamlanan ifade işlemlerinde de polisin zorba tavrı sürdü. Saldırgan tavırlarına karşı tepki gösterildiği durumda ise polisler tekrar insanları darp etmeyi ve tehdit etmeyi sürdürdü.

Eylemin başladığı ilk dakikalardan itibaren başlayan ve tüm gece süren işkence gezi direnişinin 9. yıldönümüne damga vurdu.